Teknoloji Ve Tasarım Dersimiz
  İnovasyon
 
   Kremlin'de inovasyon programları
Ekonomik modernleşme, teknoloji ve inovasyon programlarını sıklıkla gündeme getiren Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, yeni bir teknoloji parkı olacak şekilde `silikon vadisi` projesinin hayata geçirilmesini istedi.
Rekabet gücü ve verimlilik için inovasyonun önemi
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek makro ekonomik politikalarının temelinde güçlü ve sağlıklı büyümenin yattığını belirtti.Türkiye`nin uluslararası arenada daha yüksek rekabet gücüne erişebilmesi için verimlilik ve inovasyonu çok önemsediklerini kaydetti.

 `Hükümet olarak biz iki eksenli bakıyoruz.` diyen Bakan, bunları `Türkiye`nin rekabet gücünü artırma ve Türkiye`de rekabet ortamını iyileştirme` olarak açıkladı. Birçok yabancı araştırma şirketinin yaptığı öngörülere göre Türkiye`nin 2050 yılında Japonya ve Fransa gibi ülkeleri geride bırakacağını ifade eden Maliye Bakanı, şu değerlendirmeyi yaptı: `Dünyanın dokuzuncu, Avrupa`nın üçüncü büyük ekonomisi olma durumu gibi... Bu dinamizm bizde var. Türkiye`nin bence bu dönemde çok önemli kazanımı güven ve istikrardır. Bu devam ettirilirse tüm sıkıntıları aşacak kapasitemiz mevcut. Mali imkânlar ve bütçe imkânları olursa sektörel bazda büyümeyi sınırlayan vergiler konusunda da adımlar atılabilir. Otomotiv, telekomünikasyon sektöründe veya bazı ürünler üzerinde. Her şey mali imkânlarla ilintili. Türkiye`de bütçe açığı var. Bunu artırmak, gelecekteki yükün çocuklarımızı ipotek altına almak demektir. Bütün bu yaklaşımlarda büyük resmi görmek lazım.` Bakan Şimşek, toplantıda işadamlarının yönettiği sorulara da açıklık getirdi. Zaman Ekonomi Editörü Turhan Bozkurt`un moderatörlüğünde gerçekleşen programda Bakan`a yöneltilen sorular ve cevapları şöyle:

KDV iadelerinin erken ödenmesi için çalışmalarınız var mı?

KDV iadesinde gecikmelerin yaşandığının farkındayız. Bakanlık olarak birkaç hususta reform denilebilecek adımlar attık. Kod sistemini gözden geçirdik. Eskiden bir memurun günlerce yaptığı bir işlemi birkaç dakikada yapmaya başladık. Vergi güvenliğini tehlikeye düşürmeden, iş aş üretenlerin işlemlerini hızlı yapmaya devam edeceğiz.

Eximbank`ın ihracatçıya desteğini artırmak için çalışmalar yapıyor musunuz?

Eximbank`ın yeniden yapılandırılması gerektiği konusunda işadamlarıyla aynı düşünceleri paylaşıyorum. Bankanın Batı`da olduğu gibi farklı desteklerle faaliyet göstermesi gerekiyor.

KOBİ`lerin desteklenmesi için teşvikler verilebilir mi?

KOBİ`ler bütün ekonomilerde önemlidir. İstihdam ve ekonomik dinamizm açısından önemli. Finansmana erişim konusunda sıkıntıların olduğunu biliyoruz. Ancak son bir yıl içerisinde bu konuya ilişkin adımlar attık. Birleşenlere üç yıl Kurumlar Vergisi desteği sağladık.

Türkiye`nin çağdaş bir ticaret yasasına ihtiyacı yok mu?

Türk Ticaret Kanunu, Türkiye için elzem bir tasarı. TBMM`de bu yasa görüşülmeye başladığında her madde üzerinde önerge veren muhalefet süreci tıkıyor. Bin 500 madde var. Türkiye`nin bir yasa için bu kadar zamanı yok. Hem de borçlar tasarısını geçirebilsek ülkemizin ticari hayatı daha yasal bir çerçeveye kavuşur. Bugün Türk Ticaret Yasası`nı görüşmeye başladık, maalesef tıkandı.

İç pazarda mobilya ve birkaç sektöre navlun desteği verilemez mi?

Eskiden şehirlerarası ulaşım daha fazla zaman alıyordu. Türkiye çok şeritli yollar konusunda 50 yıl atladı. Demiryollarına da önem vermeye başladık. Denizciliği geliştirmek lazım. Gerekirse ihracatçının ulaşımını ucuza sağlamak için bazı enstrümanlarda (benzin ve mazot) ÖTV desteği gözden geçirilebilir. Birtakım çalışmalar yapılabilir. Ayrıca, bölgesel Katma Değer Vergisi henüz gündemimizde değil. Bu uygulama, radikal ve cömert bir teşvik sistemi.

İşini doğru yapan işadamlarının onore edilmesi gerekmez mi?

Hükümet olarak istihdamın üzerindeki yükleri aşağı çektik. Hükümet olarak işini doğru yapanları ödüllendirdik. Borcu olmayanlara beş puanlık indirim yapıldı. Genel afların vergide uyumu bozduğunu, mükellefiyetlerini zamanında yapanlara haksızlık olduğunu düşünüyorum. Kamu ihalelerine katılmada da vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu`na borcu olmama şartını getirdik.

Alışveriş merkezleri için çağdaş bir kanun tasarısı gerekmiyor mu?

Alışveriş merkezlerine ilişkin olarak ben de sektörden farklı düşünmüyorum. Hükümetin çalışması var, bu konuyu değerlendiriyoruz. Bizim tüketiciyi korumamız lazım. Bizim için önemli olan 72 milyon tüketici. Bunu yapabilirsek ortada bir problem kalmıyor. Türkiye ekonomisi açısından perakende sektörünün öneminin farkındayız. Özellikle istihdam ve ticaret açısından çok önemli bir alan.

Mali kural konusunda yeni düzenlemeler yapılacak mı?

Mali kural konusu Türkiye`nin uzun dönem ekonomik istikrar ve güveni açısından yapılacak en önemli reformlardan birisi. Şu an bunun nihai şeklini veriyoruz. Bu yıl içerisinde yasalaşacak. Bu kural sayesinde Türkiye popülizm tuzağına düşmeyecek. Çünkü bütçe açığı borç demek. Gelecek nesillere ayrılacak kaynakların sınırlı hale getirilmesi demek. Türkiye`nin bugün bir borcu var, ancak ciddi manada azalttık. Günü kurtarma peşinde değiliz, uzun vadeli çözümler peşindeyiz.
Türkiye dünyada inovasyoncu ve araştırmacı 2. ülke
Türkiyede araştırmacı insan sayısı arttı. Türkiye, Çinden sonra dünyada araştırmacı ve inovasyoncu insan sayısını artıran ikinci ülke konumuna yükseldi.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş, Türkiye'nin Çin'den sonra dünyada araştırmacı insan sayısını artıran ikinci ülke olduğunu söyledi.

Balıkesir Sanayi Odasının Meclis Toplantısına katılan Yetiş, sanayici ve iş adamlarına yönelik ''Bilim, Teknoloji, Yenilik ve Rekabet Gücü'' adlı bir sunum yaptı.

TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi veren Yetiş, Türkiye'de bilim ve teknolojinin gelişmesi için son yıllarda ciddi bir kararlıklık sergilediğini söyledi.

Prof. Dr. Yetiş, üniversite, özel ve kamu araştırma kuruluşlarına verilen destek miktarının son 5 yılda 33 kat, bilim insanlarına verilen destek ve bursların da 8 kat arttığını bildirdi.

Dünyada artık bilginin en fazla para eden meta haline geldiğini belirten Yetiş, ''Çünkü en değerli meta bilgili insan. Bilgiye para yatıran zengin olur. Ne kadar çok akıllı insanınız varsa o kadar da milli geliriniz vardır. Bilgi firmalara yeni pazarlara açılma olanağı sağladığı gibi istihdam ile birlikte ülke insanının refah seviyesini ve yaşam kalitesini yükseltir'' dedi.

Yetiş, Türkiye'nin bilim ve teknolojide bugün ulusal ve uluslararası düzeyde önemli başarılar elde ettiğini ve büyük atılımları gerçekleştirmeye başladığını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Ar-Ge'ye harcanan kaynağın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranı ilk kez binde 8'e yükseldi. Bu rakam 7 yıl önce binde 6.7 idi. Türkiye, 2013 yılında bu rakamı yüzde 2'ye çıkarmayı hedefliyor. Ar-Ge harcamalarındaki artış oranında Türkiye, Çin ile birlikte dünyada birinci sıraya oturmayı başardı. Türkiye, Çin'den sonra dünyada araştırmacı insan sayısını arttıran 2. ülke oldu. Milli gelirinden Ar-Ge'ye ayırdığı kaynağı en hızlı artıran iki ülkeden biri olmak bizim için asla yeterli değil. Hedefimiz, bilim, teknoloji ve yeniliğe en fazla kaynak ayıran ilk 15 ülkeden biri olmak ve ülkemizi bilim insanları için bir cazibe merkezi haline getirmektir.
İnovasyon-Yenilik-Yenilikçilik-İnnovation

 


 

 

 

 

 


 

Yenilik,Yenilikçilik anlamına gelen İnovasyon 21. Yüzyılın temel başlığıdır.

Günümüzde ticaret ve icatın birleşimi “Ticat” olarakta kullanılmaya başlanmıştır.

 

 

 


 

İnovasyon okadar önemli konu olduki ülkelerin politikaları haline gelerek küresel kalkınmada bile etkili olmaktadır.

 

Bu kadar geniş bir kuram, eylem ve çıktı süreçlerini içine alan etkinliğin her ülkenin, her bilimsel araştırma alanının, her sanayi ünitesinin kendi özelliklerine göre oluşturması doğal bir beklenti. Yani inovasyon duruma göre, yerel ve ulusal özelikleri olan bir etkinlik. Ülkeler ulusal öncelliklerine göre kendi inovasyon stratejilerini çizmek zorunda. Bu ise pek kolay değil. İktidar, beyin gücü, üniversite, planlama, olanaklar, sanayi, teknoloji, endüstri ve piyasa gibi tüm elemanlar inovasyonun içinde yer alan parçalar. Neredeyse bir ülkenin bilim ve teknolojisinini tüm elemanlarını içine alması gereken inovasyon etkinliğinin yürüyebilmesi öncelikle toplumun her kesiminin ve iktidar erkinin olayı benimsemesi ve desteklemesi ile yürüyebiliyor

 

 

 


 

İnovasyonun ilk hali Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) üniversiteler ve sanayilerin birlikte çalışması için Ulusal Bilimler Akedemisinin(1861) kurulmasına  dayanır. Ulusal Bilimler Akedemisinin kurulması için inovasyon politikasının çok öncesinden yani 1791 yılında anayasa ile hayata geçtiğini yani 70 yıl sonra bu anlayışın gelişmesi için ilk adımı atılmıştır.

 

Şimdiki bilim ve teknoloji ile hertürlü  gelişim ve yeniliğin hayatımıza çok daha hızlı giridiği ve bu değişimin gayet normal olduğu zamanda yaşar hale geldik.

 


 

18.yy dan itibaren buharlı makinaların icadı ile sanayi devriminin başlaması ve matbaanın yaygınlaşması ile bilgi birikimi meydana geldi.Okur-yazar toplumlar oluşmaya başladı.Geleceği gören ülkeler biliminde gelişmesi sayesinde teknolojiyi kullanmaya başladılar.Hayatımızı kolaylaştıran icatlar,gelişmeler çıktı.İşte İNOVASYON  böyle birşey.

 

Belirtmek isterimki inovasyon sadece BULUŞ-İCAT , AR-GE vb. anlamına gelmemektedir.İnovasyon bütünsel bir faaliyettir.Yenilikçi faaliyetlerin uzun vadeli ve zemini değiştirebilcek bir düşünce kaynağıdır.Yapılan değişiklik çok geniş alana etki eder ve ölümsüz olursa gerçek bir İnovasyon yapmış oluruz.

 


 


İnovasyon nasıl ki yenilenme sözcüğününü karşılayamayacağı bir anlam yükü taşıyorsa bir buluş gibi anlaşılmaması da gerekli. İnovasyonu buluştan ayıran en iyi örneklerden birisi Türk Teknoloji Vakfı tarafından verilmiştir . Aynen naklediyoruz.

 

“SİNGER. Evet, tahmininizin aksine, Isaac SİNGER, dikiş makinasını icat eden ve dolayısıyla adını veren kişi değildir. Dikiş makinasını 1846 yılında, Boston'lu bir mucit Elias Howe icat etti. Ama, icadını inovasyona dönüştürmeyi beceremeyen Howe, hem icat ettiği makinaya adını verme hem de bundan milyarlarca dolar kazanma şansını kaybetti. Bu işi başaran Singer, dünyanın her tarafında dikiş makinası denince akla gelen marka ve isim oldu. Singer'in bunu nasıl yaptığı da sanayicilerimiz için önemli bir ipucu: Howe'un dikiş makinası için aldığı patentten yararlanarak. İnovasyon için patentler büyük ipuçları içerir ve sürekli yeni ürün ve üretim yönetim geliştirerek rekabet gücünü korumak hedefindeki girişimcilerin kendi alanlarındaki patentleri izlemeleri ve incelemeleri büyük yarar sağlar. İcatlar ve patentler inovasyon için büyük fırsatlar içerir ama girişimciden beklenen icat yapması değil, inovasyon yapmasıdır. Çünkü ancak o zaman pazar payını ve karlılığını artırıp rekabet gücünü yükseltebilir”

 

 

 


 

Eğitimde inovasyonu yapmak bir ülke için uzun vadeli zor ve zahmetli adımlardan birisidir.Gençken alınan bilgiler ileirde ülkemiz için büyük adımlarla inovatif hareketlerle geri dönceğini bildğimizden bu adımları dikkatli ve planlı atmalıyız. İnovasyon çalışmalarına baktığımızda bu konuda BTYK ve TUBİTAK gibi kurumların başı çektiğini görmekteyiz.Ama bunların yeterli olmadığını eğitimde reform yapmanın gerekli oduğunu bilmemiz gerekiyor.

 

 

 

 

 


 

 

 

Evlerimize kadar gelen örnek  inovasyon macerası;

 

1946'da, Amerikalı J. Presper Erchert ve Jn W. Mauchly, yüksek işlem hızına sahip tam elektronik ilk sayısal bilgisayarı geliştirdiler. 17,500 civarında elektron tüpü, 1,500 röle, 70,000 direnç ve 10,000 kondansatörden oluşmuş 30 ton ağırlığındaki bu dev makine, on haneli 5,000 sayıyı bir saniye içinde toplayabiliyordu.

 

Bilgisayarı uzun yıllar  zor işlemleri çözmek için bilim adamları kullandılar.

 

1975 yılında ilk kişisel pc satışa sunuldu.


 "The first IBM PC ran on a 4.77 MHz Intel 8088 microprocessor. The PC came equipped with 16 kilobytes of memory, expandable to 256k. The PC came with one or two 160k floppy disk drives and an optional color monitor. The price tag started at $1,565, which would be nearly $4,000 today."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1978'de ABD'de bilgisayar kullanımı 500.000 adede çıktı.

 

Fakat bu teknolojinin gelişmesi daha zaman aldı ve 1985 yılında kullanıcının kullanabileceği ilk işletim sistemi ile yeni bir dönem açıldı.

 

Ardından internet (www: WordWideWeb) 1990 yıllarında İsviçre'de CERN fizik labaratuvarlarında fizikçilerin araştırma sonuçlarını hızlı bir şekilde paylaşmalarını sağlamak düsüncesiyle geliştirildi.Ve 1990 yıllarının sonlarında kullanıcılara erişmeye başlamıştı.

 

İlk kez Microsoft Windows 95 Kişisel Kullanım amaçlı Türkiye'de satışa sunuldu.